Septium || Melsa Gehenna

Bu benim kanımda var. Annem de büyücüydü, onun annesi de ve hatta babası da. Babam ise sıradan biriydi. Londra'da küçük bir kafesi vardı, kendisi gibi sıradan insanlara hizmet veren. Onu hiç sevmedim, sevemedim. O da beni sevmezdi zaten. Varsa yoksa erkek kardeşimdi onun için. Evet bir kardeşim var, benden 12 yaş küçük. Huylarımız dışında pek benzeşiriz. İkimiz de özelliklerimizi annemizden almışız. Sarı saçlar, renkli gözler... ve tehlikeli bir akıl. Sarışın olduğuma bakmayın, asla aptal diyemezsiniz bana. Aksine her girdiğim ortamda aklımla etrafımdakileri şaşırtırım. Öyle ya, zordur klişeleri yıkmak, ama bana vız gelir. Bakmayın böyle olgun durduğuma, 8 sene öncesine kadar ben de deli dolu yaşayan biriydim.
8 sene önceki o gece... Tanrım ne büyük bir trajedi! Londra'daki herkes böyle söylemişti o zaman. Bir arabayı ortadan ikiye ayıran bir tanker. Sadece arabayı değil, ailemi de ayıran o koca metal yığını. Babama hiç üzülmedim, ama annem için? 17 yaşında okulu yeni bitirmiş bir kız olarak sorumluluklarım bir anda arttı. Hem ev, hem iş, hem de kardeşim üç yanımı sardı ve o gün bugündür de peşimi bırakmıyorlar. Kardeşimin bu sene okuldaki 3. senesi. Ravenclaw olmaktan pek mutlu, bense Slytherin idim. Etrafımdakiler benim çok tehlikeli olabileceğimi düşünürdü okuldayken ama ben tam tersine gayet sakin kaldım hayatta. Baksanıza dükkanım bile Knockturn'de değil.
Off, çok konuştum galiba. Başınız şişti sizin de.