Janice Audorphe L'Amour Yüksek Eğitim Müsteşarı
Mesaj Sayısı : 119 Yaş : 29 Kayıt tarihi : 24/04/10
| Konu: Miss. L'Amour || Künye Cuma Nis. 30, 2010 6:22 pm | |
|
|
xAilem ve Psikoloğumx Kaybolmuş gibiyim. İşin kötü yanı, nerede kaybolduğum hakkında bile en ufak bir fikrim yok. Keşke somut bir kavram olsa. Cadde, orman, çöl... Bir çıkışı elbet vardır. Düş kayboluşları ise bundan bin beterdir. Sürekli çıkmaya çalışırsınız, bir umudunuz vardır. Sonuysa genellikle fiyaskoyla sonuçlanır. 24 yaşındayım ve henüz bu düşünce kayboluşlarından başarıyla kurtulamadım. Sonu daima psikolog oluyor. Yine bir psikolog odasındayım. Siyah, uzun koltuğa uzanıyorum. Rahatım, buranın burasını seviyorum en çok. Uyuyabilirsiniz bile. Çoğu insan bu koltuktan mızmızlanır. Oysa gerçekten rahat bir koltuktur. Gözlerimi kapamışım. Psikolog kendince bir şeyler söylüyor. Anlamadığım kelimeler. Yaşlı bunak. Bana göre fazla bilimsel konuşuyor. Esnemekten kendimi alamıyorum. Elimi ağzıma götürüdüm. Bu hareketimi fark eden psikolog sonunda benim bir şey anlamadığımı anladı.. Küçük sesli bir öküsürükle boğazını temizledikten sonra, benimle anlayacağım dilde konuşmaya karar vermiş olmalı. "Tam olarak sorununuz ne?" Gözlerimi deviriyorum. Birkaç ayda bir bu adama geliyor olmama rağmen hala sorunumu sorması beni hep gıcık etmiştir, etmeye de devam ediyor. Gözümü deviriyorum. "Yine düşler görüyorum. Ailemin öldürüldüğü düşler." Bilinç altınıza inelim zırvalıkları başlıyor tabii ki. Gözümün önünde bir saati hareket ettirmeye başladı. Çaresiz bir şekilde doktora bırakıyorum kendimi. Gözlerim kapandıktan sonra hâlâ doktorun sesini algılayabiliyorum. Fakat gördüğüm şey kesinlikle doktor değil. Gözlerim iyice kısılıyor, istemsizce oluyor tabii ki bu. Gördüklerim... Ölüm yiyenlerin aileme ihaneti. Abim dediğim adamın aileme ihaneti. Üvey de olsa abim... Yatağın altındaki gizli bölmeye saklanacak kadar zeki olmanın faydasını ilk o an anlamıştım işte. Ayak sesleri, konuşmalar. Beni arayışları. Aradan bir adamın sert sesi. "Lord bizi öldürecek." Doktorun sesini duydum ve çığlık atarak uyandım. Doktor bana bir bardak su getirdikten sonra tabii ki beklenen soruyu sordu. Rüyamda ne görmüştüm. Bir muggle'a ölüm yiyenleri anlatamayacağım için, dinazorlar ve canavarlarla alakalı hikayeler anlatıp kurtuluyorum oradan.
|
|
|
xHey. Ben Nasıl Biriyim?x "Ah. Athena. Hoşgeldin." Biricik, zeki dostum Athena. Adının hakkını veriyor doğrusu. Yunan tanrıçası Athena gibi bir zekası, hatta fazlasıyla güzel bir vücudu ve yüzü var. Sarışın, mavi gözlü... Çevredeki erkeklerin ilgi odağı olmak, sohbet etme açısından fazlasıyla rahatsız edici bir durum aslında. Sürekli gözlerin üstünüzde olması... Onları yok sayarak dostuma sarılıyorum ve Üç Süpürge'nin tahta; ama hâlâ yeni görünümlü masasına oturuyorum. Öylesine sohbete başlıyoruz. Erkek arkadaşlar, geçmiş günler, şimdi yaptıklarımız, gelecekte yapacaklarımız. Çok geniş kapsamlı bir sohbet oluyor bu. Arada bazı erkeklerin masamıza damlamalarını saymazsak -beş erkek onun için, üç erkek benim için gelmişti- saatlerce aralıksız konuşmuş olmalıyız. Bu kadar erkekten sonra kafama bir soru takılıyor. İnsanlar bana sadece güzelliğim için mi bakıyorlar? Kişiliğim nasıl peki? Hiç önemsememiştim bunu o ana kadar. Bir anda esiveriyor işte aklıma. Beni en iyi tanıyan kişi ise şansıma karşımda. Dayanamıyorum. "Bir şey sorabilir miyim Athena?" Tabii ki der gibi kafasını sallıyor yukarı aşağı. Biraz kemküm ettikten sonra çıkarıyorum ağzımdaki baklayı. "Ben nasıl biriyim." Tam Athena ağzını açacakken hızlıca ekliyorum. "Fiziksel olarak değil. Kişiliğim nasıl yani. Dürüst ol." Athena'nın yüzündeki gülümseme gözümden kaçmıyor. Bu gülümseme karşısında içim ısınıyor ve rahatlıyorum. Arkasından kötü bir şey gelmeyeceğini biliyorum. Tam beklediğim gibi olmasa da; derin bir oh çekebiliyorum. Düşündüğüm kadar da kötü değilmişim meğerse. "Haha. Nereden çıktı ki bu? Neyse neyse. Madem sordun, didiklemeden söyleyeyim. Kötü şeyler söylersem kusura bakma. Aklıma geleni söyleyivereceğim. Ama unutma, seni çok seviyorum dostum. Öncelikle dürüstsün. Bu bazen patavatsızlığa da kaçsa dürüstsün işte. Dedikodu yapsan bile, bu dedikoduları o kişilerin yüzüne de söyleyebilirsin. İyi bir yürek var sende. Zeki olduğunu söylememe hiç gerek yok. Ravenclaw mezunusun ne de olsa. Hafif kibirli ve bencil olduğunsa bir gerçek. İşinden dolayıdır belki kibirin, bilmiyorum. Ama çevrendeki insanları -beni değil- gıcık ettiğin zamanlar oluyor bu yüzden. Eşyalarını paylaşmakta da mükemmel sayılmazsın hani." Küçük bir gülümseyişten sonra devam etmişti. "Yalan söyleyebilme yeteneğine de hayranım. Bunu gerektiğinde kullanma becerinse cidden çok güzel. Gereksiz yerlerde yalan söylemeden -doğruyu da söylemeden- geçiştirebiliyorsun olayları. Ah bak. Cesursun da. Hogwarts'ın dördüncü yılında yaptığımızı hatırlıyor musun. Yasak Orman'a dalmıştık. O vampire expelliarmus'la saldırmıştın. Haha. Şanslıyız ki, büyün ağaca geldi de, ağaç vampirin kafasına yıkıldı." Aklıma eski günler geldi. İçim daha bir sıcak oldu. Gerçekten çok komik bir andı o. Bir iç çektim. Athena da sözlerinin sonuna gelmişti. "Aklmıa şimdilik bunlar geliyor. Ama şunu unutma; kötü yanların olsa da iyi yanların da var. Her ne kadar birçok erkeğin kalbini kırmış olsan da, ideal bir arkadaş ve sevgilisin." Sıcacık bir gülümsemeyle baktım dostuma. Bir süre daha devam etti sohbetimiz ordan burdan. Saatler sonra birbirimize sımsıklı sarılarak yağmurlu gecede oradan ayrıldık.
|
|
En son Janice Audorphe L'Amour tarafından Paz Mayıs 02, 2010 10:23 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Janice Audorphe L'Amour Yüksek Eğitim Müsteşarı
Mesaj Sayısı : 119 Yaş : 29 Kayıt tarihi : 24/04/10
| Konu: Geri: Miss. L'Amour || Künye Cuma Nis. 30, 2010 6:26 pm | |
| Rpg Günlüğü ~
lll Biten ll Devam Eden l Bekleyen
:: Septium Çanta ll :: Septium Puanı ll | |
|