Hayat garip oyunlardan ibarettir. Son nefesinize kadar sahip olmak istediğiniz şeyi sizden acımasızca alır, bir daha görmek istemediğiniz bir şeyi ise tekrar tekrar karşınıza çıkarır. Günlerden Pazar... Saat gece yarısına yakın. Dışarıda güçlü bir rüzgar var. Gökyüzü puslu geceyle dans ediyor yine. Arabam barın önünde dururken dışarıdan biri kapımı açıyor. Kafam hafif iyi. Knouckturn yolunda bir barın oradayım. Kapının önünde objektifler görüntü almaya çalışıyor her zamanki gibi. Kadehimdeki son damlayı da kafama dikip onlara gülümsüyorum. "Peynirrrr" Aralarında bir kahkaha tufanı; kimi içten kimi sahte... Her zamanki gibi işte.Yavaşça aralarından sıyrılarak "Daha sonra çocuklar" gibi basit repliklerimi tekrarlıyorum ve bara giriyorum. Biten bardağımı ardımcılardan birine uzatarak keyiflerine bakmalarını söylüyorum.Barın en güzel köşesine oturuyorum.
"Bir kadeh daha lütfen."
Bu ses... Bütün görüntüleri absorbe ediyor zihnimde bir anda. Kameraların ışığı sönüyor, gözlerim sağa doğru çevriliyor. Bu ses... Nasıl unuturum ki? Yanılmıyorsam üçüncü sınıftaydık. Okul çalkalanmıştı... Birbirinden felaket dedikodular ard arda geldi. Okulun en popüler kızlarından biri aniden bir yıldız gibi kaydı. Ah yazık... Nasıl da acımıştım o kızıl saçlı kıza. İçim parçalanmıştı diyeceğim ama siz de yemeyeceksiniz değil mi? Bence de yemeyin çünkü külliyen yalan dedikleri şey bu!
"Bayan Majevski... Bir imza alabilir miyim lütfen?"
Bu soruyla karşımda beliren yeşil gözlü meleğe bakıyorum. Adeta Tanrı'nın bir hediyesi... Kasları, saçları ve gözleri. Tam bir mükemmellik abidesi. Fakat şuanda uğraşmam gereken kişi daha önemli. Eski bir dost. Ah gerçekten. Onun gibisine az rastlanır. Söyleyin bana; onun gibi ailesinin asil ismini striptiz kulüplerinde kirleten birini daha bulabilir misiniz? Ben bile o kadar değilimdir.
Karşımdaki gence daha sonra gelmesini söyleyerek oturduğum yerden kalkıyorum. Uzun topuklar barda küçük seslerle yerdeki mermere vururken yüzüme muzur bir gülümseme yerleşiyor.
"Vay vay vay... Kimleri de görüyorum. Küçük bayan Aciz... Nasılsın Carton? Duydum ki kadroya alınmışsın. Yoksa bakana da mı striptiz yaptın?"